Selam birader..
Canım sıkkın bugün öncesine nazaran bir o kadar daha fazla bir şekilde.
Nedenini bilmiyorum psikolojim bozuk agresifim ben...
Boş bir muhabbet olacağı gelebilir içinizden ama öyle değil yani. Boş bir muhabbet değil emin ol yani. Bence okumalısın.. Haklı olduğuma inanacaksın...
Yaşamınızın kontrolü sizde değil!
Öyle olduğunu düşünebilirsiniz ama yanılıyorsunuz.
Elbette ki kendi kararlarınızı kendiniz vermekte özgürsünüz.
Bu blog'u kapatabilirsiniz.
O sandalye de oturmaya devam edebilirsiniz.
Ya da gözlerinizi oymak gibi çılgınca birşey yapabilirsiniz
Ne isterseniz yapabilirsiniz.
Ama sorun şurada; Ne isteyeceğinizi kontrol edemezsiniz.
Her davranışı önceden belirleyen arzularınız ruhunuzun o kadar derinlerine işlemiştir ki, onlara dikkat bile etmezsiniz.
Ve bu da sizi mükemmel köle yapar.
Bu nedenle, hayatınızı yaşamaya devam edin. Ne isterseniz yapın.
Sadece "İsteklerinizin" tümüyle sizin kontrolünüzde olmadığı gerçeği üzerine kafanızı fazla yormamaya çalışın...
Hadi eyvallah..
10 Mayıs 2012 Perşembe
8 Mayıs 2012 Salı
Seni Seviyorum
Başlayalım mı ne dersin ?
Gel o zaman aga sen istedin. Konuşalım böyle iki arkadaş gibi. Bir babayla oğlu gibi. Arkadaşımın dediği gibi...
Gel babacım 2 muhabbet edelim...
Bu yazıda "Seni Seviyorum" kelimesinin ne denli ağır olduğundan bahsetmek istiyorum...
Şimdi aga bakıyorum da günümüzde herkes birbirine bu kelimeyi kullanıyor. Herkesten kastımı anladın herhalde. Hacı ya daha 6.-7. sınıftaki çocuklar ki bak farkındaysan çocuk diyorum. El ele sarmaş dolaş sahilde dolaşıyorlar ve birbirlerine seni seviyorum diyorlar. Abi bu ne nedir böyle ya. Bu kadar basit bir kelime olamaz bu... Olmamalı.. Bu kadar basite indirgenmemeli Sevgi.
Bir bakıyorum daha 2 haftadır tanıdığı insana Seni seviyorum diyor. Lan yavşak Sevgi nedir biliyor musun sen ? Ne öyle önüne gelene seni seviyorum diyorsun ? Aptal mısın oğlum sen ? Bırakın bu çocukça işleri zira ancak çocukların anlamadan bilmeden yapacağı hatalardan biridir bu. Anlamını bilmediği kelimeleri yerli yersiz kullanmak. Ulan tamam küfür etmeyi bırak şimdi " Sen ne anlarsın aşktan sevgiden yeaa" demeyi bırak. Dinle lan muhabbet ediyoruz şurada...
Aga depresyondayım ben ya. Evet lan bu konu da dahil. Çünkü bakıyorum etrafa ve hiç kimse hiçbir şeyin farkında değil lan. Ciddiyim bak. Gençlik ölmüş aga ölmüş. Etrafında olanların farkında olmayan, ot gibi yaşayan bir gençlik var şu an. Aklı fikri eğlence olan, Kızları birer obje olarak gören(erkek), erkekleri sadece eğlence olarak kullanan(kızlar). Gençlik bunlardan ibaret dostum. İnceledim lan. Sende bak biraz etrafına. Yanındaki erkekleri ve kızları gözle lan. Bir boka yara oğlum. Ot gibi yaşama. Koyun olmayın lan.
"Seni Seviyorum" diyorduk...
Ben en son ne zaman kullandım bu kelimeyi. Aslında ben bu kelimeyi bir kızın yüzüne karşı söyleyemedim şimdiye kadar. Çünkü o kadar ağır bir kelime ki bu. O kadar anlam ifade eden bir kelime ki. Hemen pat diye söylenemez aga. Bu kelimenin içeriğinin farkında olan biri çok kolay şekilde söyleyemez bu kelimeyi. Dili düğümlenir. Ecel terleri döker. Bu kelimeyi içten söyleyen biri aşkı hak ediyordur lan.
Bak az önce yine fark dedim. Aga fark edin artık. Farklı olun lan. Farklı derken şu özenti tipler gibi marka giyip, elit kesim gibi dolaşıp, Cool takılacağım diye dolaşan mallar gibi olmayın. Bak üstad Sagopa ne diyor " Farkımı fark edene farkını öde farz. Bu benim içimin dışa vuruşu karamsar tarz". Bir saniye dur lan. bu kelime beni anlatıyor lan sanki. Her neyse konumuza dönelim.
Bak birde böyle bir söz var.. " 'Seni Seviyorum' kelimesini saklayın. Çünkü öyle biri çıkacak ki karşınıza kullandığınız kelimelerden utanacaksınız."
Al lan söze bak. Bak gör ve anla artık bu kelimenin, bu iki sözcüğün en denli ağır olduğunu.
Ben diyorduk. Ben kimseye karşı kullanamadım. En azından yüzüne karşı. En son sanırım 3-4 ay geçti üzerinden. Bir kız için kullanmıştım. Tamam lan ergenler gibi erkekler içinde mi kullanıyorsun geyiğine girme!. Şimdi sorsanız haklısınız " - Sen kullandın da içeriğini, anlamını, ağırlığını bilerek mi kullandın ? ". Haklısın lan güzel soru. Haklısın... Ama azda olsa biliyordum anlamını. Ve 3-4 ay önce kullandığım bu kelimenin anlamadığım, bilmediğim yönünü yeni öğrendim. Gördüm. Farkında oldum..
Hacı abi ne mi öğrendim ? Bu kelime herkese karşı kullanılmıyormuş onu öğrendim. Herkes bu kelimeyi hak etmiyormuş onu öğrendim. Bir şeyleri öğrenmek için farkında olmak için olayların gerçekleşmesini beklemeyin oğlum. Bakın etrafınıza illaki başkasının başına gelmiştir. Senin başına gelmeden önlemini al lan.
Neyse aga önceki yazıda belirtmiştim geçen gün 2 tane kızla tanıştım diye. Fazla muhabbet edecek vaktim olmadı ama çok iyi kızlara benziyorlardı lan. Biri Ankara'lı diğeri İzmir'li ama ikiside İzmir de yaşıyor. Fazla zaman yoktu tanımam için muhabbet ettiğimiz 3-4 saat boyunca gayet güzel zaman geçti ama. Muhabbetleri sağlam kızlardı. Umarım bende onlara karşı bu denli güzel izler bırakmışımdır. Lan öyle bir dedim ki sanki internette dolaşacaklar da bu kıçı kırık blog'a gelip benim yazdıklarımı okuyup yazanın ben ve o kızların da kendileri olduklarını anlayacaklarmış gibi.
Seni Seviyorum diyorduk... Aga ben sevdim lan. Ciddiyim bak. Nereden mi biliyorum. Çünkü Eşeğin .... dolayı.. Ama sonu iyi bitmeyenlerden oldu benimkisi. Bende ne yapayım dedim. Bu yaşantımı senaryoya döktüm. Ve filmin çekimlerine de başladık sayılır. Tamam lan geçen yazı da da bahsettik zaten. Film dedikse kısa film yani. Yoksa bende Kemalettin Tuğcu değilim hehe..
Senaryoda neler mi var. Bu aşk uğruna yaşadığım her şey var lan. Sözler de dahil. Sübliminal mesajlar. Kelime içerisinde bulunan anlamlar. Bir biriyle uyaklı şekilde okuduğunda ortaya çıkan farklı anlamlar. Her şey var lan. Tamam lan abartma. Stenley Kubrick de değilim ben. heh.. Bakma lan böyle güldüğüme. İsteksiz gülüyorum şu an. Lanetli miyim ben diyorum bazen kendime. Arkadaşlarla çok geyiğini yaptık bunun biz. Ama harbi den yaşadıklarımı yaşasanız siz düşünmekle kalmaz bizzat "Lanetlendik lan biz" dersin.. Bakma böyle kaba yazdığıma. Üslubum böyle yapacak bir şey yok.
Bir önceki yazıda bahsetmiştim 2 arkadaşımın sevgililerinden ayrıldığından. Bu sevgili kelimesine de ayarım arkadaş. Ne lan o öyle. Kız arkadaş diyelim biz. Evet kız arkadaşlarından ayrıldıklarından bahsetmiştik. Bugün de okulda ki en yakın arkadaşlarımdan birinin platonik olarak hoşlandığı kızdan fena bir cevap yediğini öğrendim. Ve bir diğer arkadaş da bu olayın ardından kendi hoşlantısından vazgeçti lan. Bak gör işte aşk konusunda baya bir lanetliyiz işte.
Bense hala aptal gibi aşık olacak, hoşlanacak bir kız arıyorum. Neden mi ? Çünkü kendimi yalnız hissediyorum lan. Arkadaşlar hep derler "Şu saçlarını kes sana bakmayacak kız yok" diye. Hadi bakalım saçları da kestim bekliyorum. Hahah... :D buna güldüm işte lan. Umutsuz bir şekilde evde kalmış gibi.. Bu ne lan böyle haha. :D
Bende sürekli derdim arkadaşlara saçları uzatmadan önce de kısaydı saçlarım ama yine değişen birşey yok diye. Neyse saçlarımı neden kestirdim önemli değil. Karmaşık işler aga. Olaylar Olaylar yani..
Hacı ben bu devirdeki erkekleri de anlamıyorum ki. Neden her zaman ön planda bu cinsellik. Neden ya ? Bak kendimi övmek istemem ama ideali de budur aga. 1. sırada Maneviyat olmadı 2. sırada Maddiyat ve 3. planda olmadı Cinsellik. Neden herkes de tam tersi bu olaylar. Neden sıralama 3-2-1 diye gidiyor. Neden her yerde bir geri sayım. Yapmayın.. Hey böyle olan erkekler size sesleniyorum. Oğlum siz Barney Stinson değilsiniz lan. Zira bu devirdeki kızların çoğu hak ediyor ama neyse. Böyle olmayın lan sizin yüzünüzden bizler de farklı anlaşılıyoruz ve mutlu olamıyoruz oğlum. Suçun tamamını size atmıyorum ama büyük bir pay sizlere ait.
Bak bir filmden alıntı yapayım. Bu söz de çok etkilemiştir beni.(film: 3 İdiots)
+Sen onu sevmiyorsun. Onu gördüğünde rüzgar şarkı söylüyor mu ? Şalın ağır çekimde uçuşuyor mu ? Ay gözlerinde büyüyor mu ?
- Bu dediklerin filmlerde olur gerçek hayatta değil.
+ Gerçek hayatta da olur. Bir insanı sevdiğinde bir dümbeleği değil.
Öyle işte hacı abi. Sevmek güzel şey ama hislerinizin farkında olun biraz. Yazıyı kontrol etmek içimden gelmiyor ne yazdım ne ettim diye. Okursan ki kimsenin okuyacağını sanmıyorum ama işte olur ki birisi okursa. Üzerine alınma lan. Ya da alın lan banane. Hadi eyvallah.
Gel o zaman aga sen istedin. Konuşalım böyle iki arkadaş gibi. Bir babayla oğlu gibi. Arkadaşımın dediği gibi...
Gel babacım 2 muhabbet edelim...
Bu yazıda "Seni Seviyorum" kelimesinin ne denli ağır olduğundan bahsetmek istiyorum...
Şimdi aga bakıyorum da günümüzde herkes birbirine bu kelimeyi kullanıyor. Herkesten kastımı anladın herhalde. Hacı ya daha 6.-7. sınıftaki çocuklar ki bak farkındaysan çocuk diyorum. El ele sarmaş dolaş sahilde dolaşıyorlar ve birbirlerine seni seviyorum diyorlar. Abi bu ne nedir böyle ya. Bu kadar basit bir kelime olamaz bu... Olmamalı.. Bu kadar basite indirgenmemeli Sevgi.
Bir bakıyorum daha 2 haftadır tanıdığı insana Seni seviyorum diyor. Lan yavşak Sevgi nedir biliyor musun sen ? Ne öyle önüne gelene seni seviyorum diyorsun ? Aptal mısın oğlum sen ? Bırakın bu çocukça işleri zira ancak çocukların anlamadan bilmeden yapacağı hatalardan biridir bu. Anlamını bilmediği kelimeleri yerli yersiz kullanmak. Ulan tamam küfür etmeyi bırak şimdi " Sen ne anlarsın aşktan sevgiden yeaa" demeyi bırak. Dinle lan muhabbet ediyoruz şurada...
Aga depresyondayım ben ya. Evet lan bu konu da dahil. Çünkü bakıyorum etrafa ve hiç kimse hiçbir şeyin farkında değil lan. Ciddiyim bak. Gençlik ölmüş aga ölmüş. Etrafında olanların farkında olmayan, ot gibi yaşayan bir gençlik var şu an. Aklı fikri eğlence olan, Kızları birer obje olarak gören(erkek), erkekleri sadece eğlence olarak kullanan(kızlar). Gençlik bunlardan ibaret dostum. İnceledim lan. Sende bak biraz etrafına. Yanındaki erkekleri ve kızları gözle lan. Bir boka yara oğlum. Ot gibi yaşama. Koyun olmayın lan.
"Seni Seviyorum" diyorduk...
Ben en son ne zaman kullandım bu kelimeyi. Aslında ben bu kelimeyi bir kızın yüzüne karşı söyleyemedim şimdiye kadar. Çünkü o kadar ağır bir kelime ki bu. O kadar anlam ifade eden bir kelime ki. Hemen pat diye söylenemez aga. Bu kelimenin içeriğinin farkında olan biri çok kolay şekilde söyleyemez bu kelimeyi. Dili düğümlenir. Ecel terleri döker. Bu kelimeyi içten söyleyen biri aşkı hak ediyordur lan.
Bak az önce yine fark dedim. Aga fark edin artık. Farklı olun lan. Farklı derken şu özenti tipler gibi marka giyip, elit kesim gibi dolaşıp, Cool takılacağım diye dolaşan mallar gibi olmayın. Bak üstad Sagopa ne diyor " Farkımı fark edene farkını öde farz. Bu benim içimin dışa vuruşu karamsar tarz". Bir saniye dur lan. bu kelime beni anlatıyor lan sanki. Her neyse konumuza dönelim.
Bak birde böyle bir söz var.. " 'Seni Seviyorum' kelimesini saklayın. Çünkü öyle biri çıkacak ki karşınıza kullandığınız kelimelerden utanacaksınız."
Al lan söze bak. Bak gör ve anla artık bu kelimenin, bu iki sözcüğün en denli ağır olduğunu.
Ben diyorduk. Ben kimseye karşı kullanamadım. En azından yüzüne karşı. En son sanırım 3-4 ay geçti üzerinden. Bir kız için kullanmıştım. Tamam lan ergenler gibi erkekler içinde mi kullanıyorsun geyiğine girme!. Şimdi sorsanız haklısınız " - Sen kullandın da içeriğini, anlamını, ağırlığını bilerek mi kullandın ? ". Haklısın lan güzel soru. Haklısın... Ama azda olsa biliyordum anlamını. Ve 3-4 ay önce kullandığım bu kelimenin anlamadığım, bilmediğim yönünü yeni öğrendim. Gördüm. Farkında oldum..
Hacı abi ne mi öğrendim ? Bu kelime herkese karşı kullanılmıyormuş onu öğrendim. Herkes bu kelimeyi hak etmiyormuş onu öğrendim. Bir şeyleri öğrenmek için farkında olmak için olayların gerçekleşmesini beklemeyin oğlum. Bakın etrafınıza illaki başkasının başına gelmiştir. Senin başına gelmeden önlemini al lan.
Neyse aga önceki yazıda belirtmiştim geçen gün 2 tane kızla tanıştım diye. Fazla muhabbet edecek vaktim olmadı ama çok iyi kızlara benziyorlardı lan. Biri Ankara'lı diğeri İzmir'li ama ikiside İzmir de yaşıyor. Fazla zaman yoktu tanımam için muhabbet ettiğimiz 3-4 saat boyunca gayet güzel zaman geçti ama. Muhabbetleri sağlam kızlardı. Umarım bende onlara karşı bu denli güzel izler bırakmışımdır. Lan öyle bir dedim ki sanki internette dolaşacaklar da bu kıçı kırık blog'a gelip benim yazdıklarımı okuyup yazanın ben ve o kızların da kendileri olduklarını anlayacaklarmış gibi.
Seni Seviyorum diyorduk... Aga ben sevdim lan. Ciddiyim bak. Nereden mi biliyorum. Çünkü Eşeğin .... dolayı.. Ama sonu iyi bitmeyenlerden oldu benimkisi. Bende ne yapayım dedim. Bu yaşantımı senaryoya döktüm. Ve filmin çekimlerine de başladık sayılır. Tamam lan geçen yazı da da bahsettik zaten. Film dedikse kısa film yani. Yoksa bende Kemalettin Tuğcu değilim hehe..
Senaryoda neler mi var. Bu aşk uğruna yaşadığım her şey var lan. Sözler de dahil. Sübliminal mesajlar. Kelime içerisinde bulunan anlamlar. Bir biriyle uyaklı şekilde okuduğunda ortaya çıkan farklı anlamlar. Her şey var lan. Tamam lan abartma. Stenley Kubrick de değilim ben. heh.. Bakma lan böyle güldüğüme. İsteksiz gülüyorum şu an. Lanetli miyim ben diyorum bazen kendime. Arkadaşlarla çok geyiğini yaptık bunun biz. Ama harbi den yaşadıklarımı yaşasanız siz düşünmekle kalmaz bizzat "Lanetlendik lan biz" dersin.. Bakma böyle kaba yazdığıma. Üslubum böyle yapacak bir şey yok.
Bir önceki yazıda bahsetmiştim 2 arkadaşımın sevgililerinden ayrıldığından. Bu sevgili kelimesine de ayarım arkadaş. Ne lan o öyle. Kız arkadaş diyelim biz. Evet kız arkadaşlarından ayrıldıklarından bahsetmiştik. Bugün de okulda ki en yakın arkadaşlarımdan birinin platonik olarak hoşlandığı kızdan fena bir cevap yediğini öğrendim. Ve bir diğer arkadaş da bu olayın ardından kendi hoşlantısından vazgeçti lan. Bak gör işte aşk konusunda baya bir lanetliyiz işte.
Bense hala aptal gibi aşık olacak, hoşlanacak bir kız arıyorum. Neden mi ? Çünkü kendimi yalnız hissediyorum lan. Arkadaşlar hep derler "Şu saçlarını kes sana bakmayacak kız yok" diye. Hadi bakalım saçları da kestim bekliyorum. Hahah... :D buna güldüm işte lan. Umutsuz bir şekilde evde kalmış gibi.. Bu ne lan böyle haha. :D
Bende sürekli derdim arkadaşlara saçları uzatmadan önce de kısaydı saçlarım ama yine değişen birşey yok diye. Neyse saçlarımı neden kestirdim önemli değil. Karmaşık işler aga. Olaylar Olaylar yani..
Hacı ben bu devirdeki erkekleri de anlamıyorum ki. Neden her zaman ön planda bu cinsellik. Neden ya ? Bak kendimi övmek istemem ama ideali de budur aga. 1. sırada Maneviyat olmadı 2. sırada Maddiyat ve 3. planda olmadı Cinsellik. Neden herkes de tam tersi bu olaylar. Neden sıralama 3-2-1 diye gidiyor. Neden her yerde bir geri sayım. Yapmayın.. Hey böyle olan erkekler size sesleniyorum. Oğlum siz Barney Stinson değilsiniz lan. Zira bu devirdeki kızların çoğu hak ediyor ama neyse. Böyle olmayın lan sizin yüzünüzden bizler de farklı anlaşılıyoruz ve mutlu olamıyoruz oğlum. Suçun tamamını size atmıyorum ama büyük bir pay sizlere ait.
Bak bir filmden alıntı yapayım. Bu söz de çok etkilemiştir beni.(film: 3 İdiots)
+Sen onu sevmiyorsun. Onu gördüğünde rüzgar şarkı söylüyor mu ? Şalın ağır çekimde uçuşuyor mu ? Ay gözlerinde büyüyor mu ?
- Bu dediklerin filmlerde olur gerçek hayatta değil.
+ Gerçek hayatta da olur. Bir insanı sevdiğinde bir dümbeleği değil.
Öyle işte hacı abi. Sevmek güzel şey ama hislerinizin farkında olun biraz. Yazıyı kontrol etmek içimden gelmiyor ne yazdım ne ettim diye. Okursan ki kimsenin okuyacağını sanmıyorum ama işte olur ki birisi okursa. Üzerine alınma lan. Ya da alın lan banane. Hadi eyvallah.
7 Mayıs 2012 Pazartesi
Hayat İşte...
Selam dostlar.
Yine birbirinden saçma muhabbetlere başlamadan önce bir merhaba demek geldi içimden.
Birader, Sen sen ol önce ne yapmak istediğine karar ver. Eğer yapmak istediğin şeyi bilmiyorsan hiçbir başarı elde edemezsin demektir bu. Kararlar, kararlar, kararlar... Nereye kadar lan nereye kadar ? Sürekli bir şeylere karar vermek de insanı çileden çıkarabiliyor mu desem çıkarıyor mu desem bilemedim şimdi. Ama sonuç olarak kararlar bir süre sonra çekilmez oluyor.
Mesela bugün Pazartesi. Saat 9 da dersim vardı gitmem gereken. Ama ani bir Karar'la birlikte gitmedim. Ve ne oldu biliyor musun dostum ? O karar bana çok şey değiştirtti. Ne gibi mi ? Saçımı kestirdim lan ? Saçımı oğlum saçççç.... 2 yıldır gözümden sakındığım saçlarımı kestirdim. Neden böyle oldu anlamadım ama kestirdim sonuç olarak. Şimdi kararımın ne denli doğru olduğunu anlamam zaman alacak. Bu zaman bir hayli uzun olabilir çünkü evden çıkmayı düşünmüyorum... Hehe...
Öyle işte gadasını aldığım. Önemli olan karar vermek ama karar vermekten önemli başka bir şey varsa o da kararının arkasında durabilmektir. Şu an ben kararımın arkasında durmakta güçlük çekiyorum. 2 yıldır kendimi kısa saçlı görmemiştim. Kuaför'deyken gözlerim kapalı kestirdim saçlarımı. Gözlerimi açtığımda "kim lan bu yavşak!" dedim içimden... Ama harbi öyle oldu? Bir an tanıyamadım kendimi. Zaman beni çok değiştirmiş aga.. Hehe...
Arkadaşlar aradı... Neden gelmedin derse diye. Bahanem yok ki neden gitmedim bende bilmiyorum şimdi diyorum keşke gitseydim diye. Çünkü gitsem saçlarımı kestirmemiş olacaktım lan. Ne bok yemeye gitmiyorsun okula olum manyak mısın sen ? Kimseye de demedim saçlarımı kestirdiğimi. Yarın çok merak ediyorum aslında tepkiler nasıl olacak ? Ne denli iyi ne denli boktan ? Merak işte. Hani derler ya " İnsanın başına ya meraktan ya da" her neyse boşver şimdi...
Unutmadan bu kadar bahsettim ders falan ama.. Ne okuyorum ki ben ? Aslında bunu açıklamak istemem... Lan küfür edeceksiniz bana o yüzden bahsetmek istemem. 4 yıllık Radyo, Sinema ve Televizyon okurken sen bırak üniversiteyi... Ertesi yıl siktiriboktan bir yerde gel 2 yıllık turizm oku. Kafana sıçayım lan senin gerizekalı embesil... Mal mısın olum sen ? Ne bok yemeye bırakıyorsun RST yi.. Sen akıl ver yarabbim...
Lan neyse işte anladınız artık ne okuduğumu. Ama içimdeki sinema aşkı bitmedi. Önce tiyatroya vurdum içimdekileri. Tiyatroya benden ve bir kaç kişiden başka kimse ilgi göstermeyince yalan oldu haliyle. Sonra arkadaş ortamında geçen konuşmalar başka bir fikir getirdi aklımıza.. Kısa Film...
Evet lan doğru duydun film çekelim dedik... Evet ne olacak dersleri takmıyoruz, Okulla alakamız yok, Filmlerler uğraşıyorum ne olmuş yani. Ders ders nereye kadar olum ? 2 yıllık üniversiteden çıkıp ne olacağız ki ? Şaka lan şaka. Mal mısın oğlum 2 yıllık diye neden küçümsüyorsun sen Meslek Yüksek Okullarını. Mal mısın oğlum. Ne olursa olsun sen okumana bak. Beyninin yüzde bilmem kaçını kullanan insanlar var imkansızlıktan okuyamayan ya da Aile'si okutmayan. Sen sen ol oku yani...
Lan arifin manchester'a attığı golü arıyorduk nereye geldik iyi mi ?
Kısa film diyorduk evet. Çekiyoruz işte kendi imkanlarımızla bir şeyler. İlk filmimiz bitti bu arada? Sahte Işık adlı Dini-Felsefi bir film. İnternette rastlarsanız izleyin lan ne olacak. Alt tarafı 20 dakikanızı alır. Ama yookkk siz çok mühim işleri olan, Forumlarda,Facebook'ta, Sözlüklerde takılan ya da oralarda takılanlara boş gözlerle bakıp liseli yaftasını yapıştıran embesillerdensin. Onlardan değilsen üstüne alınma dostum. Ya da alın lan çoktu umrumdaydı. Saçlarımı kestirdim oğlum bunalımdayım lan anla beni.
Her neyse... Bak yine aklıma geldi... Dün çok sevdiğim bir hocam'ın babası vefat etti. Çok üzüldüm lan. Ciddiyim bak. Adam'ın o halini görünce bir durdum düşündüm. Ne oluyoruz lan dedim kendi kendime. Okulda görseniz adam şen şakrak bildiğin neşe küpü. Ama o adamı ağlarken gördüm ya. Çok kötü oldum lan. Birde defin işlemleri için Daha 3 ay önce kaybettiğim arkadaşımın da kabrinin olduğu yere gidince. Daha da kötü oldum lan. Tamam ölüm var da neden bazıları bu kadar erken oluyor ki... ve ne oluyor biliyor musun ? Sadece başın sağolsun dedikten sonra hiç bir şey gelmiyor elinden. Gelir de yapmıyorsun ki. Ne yapıyorsun arkana bile bakmadan gidiyorsun arkadaş. Ara sıra aklına geliyor işte. Bazen aklına da gelmiyor tesadüfen rastlıyorsun.
Bu aralar kendimi aşırı derecede yalnız hissediyorum. Aşırı derecede arkadaşım var zaten sağolsunlar arar sorarlar sürekli. Bir araya gelince yaptığımız ibnelikler, şamata falan. Mesela film setlerinde.. Oldukça neşeli geçiyor lan setler. Bir ara gel de kendi gözlerinle gör... Nezaketen dedim lan hayvan hemen kalkıp gelme. Hem nerede olduğumuzu da söylemedim zaten. Ama birader arkadaşlarımın olmasına rağmen çok yalnızım lan. Akşam eve geliyorum yalnızlık başlıyor. Telefona bakıyorum sürekli biri mesaj atar diye. Atıyor da ama bir iki mesajdan sonra o da kesiliyor. Arkamı dönüp baktığımda sürekli yanımda olan kimse yok aga. Eğer sizin varsa öyle biri tutun yakasından ne olursa olsun bırakmayın. Ben bulamadım. Beni de bulmadı. Bekle o gelir bulur laflarını duyuyorum her gün ama ne boka yarar ki. Bulmayınca bulmuyor işte.
Öyle aga bak. Bulduysan bırakma. Benim 14 yıllık 2 tane arkadaşım var. İkisi de bulmuştu lan o aşkı. İkisi de çok mutluydu oğlum. Ama ikisi de ayrıldılar. Biri kendi hatasından diğerini bende anlamadım... Şimdi onlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir tanesi sevgilisi için bir video hazırlıyor. Hani vardı ya bir ara internette çok polülerdi adam bütün ülkerli geziyor herkese bir şeyler söyletiyor ve sonunda evlenme teklif ediyor. Öyle işte o tip bir video. Oha oğlum mal mısın ? Tabii ki bütün ülkeleri dolaşmıyor. Alt tarafı mahalleler arası iki tur işte. Hehe. Tamam lan tamam baya uzaklara gittiği de oluyor işte. Sonu ne olacak çok merak ediyorum aslında. İnşallah hayırlısı olur.
Diğer arkadaş için ne yapmalıyız bilmiyorum. Şu sıralar beklemedeyiz onun için. Yapacağız ama ne zaman Allah bilir. Lan onu bunu geçtim çocuklar benim hakkımda demezler mi " lan nazar etti bizi Allah'ın abazası" diye.
Lan düşünüyorum harbi ben mi nazar ettim diye. Anlamadım ama umarım benden kaynaklanmamıştır. Eğer nazar diye bir şey varsa (ki var diye inanıyorum) eğer ben nazar ettiysem çok üzgünüm lan.
Neyse arkadaş her sabah belki bugün biriyle tanışırım ve mutlu oluruz diye hayaller kuruyorum.. Hatta geçen gün tanıştım hemde 2 tane birden lan. Ama bu yazı baya bir uzun oldu zaten. O muhabbeti de sonra konuşuruz. Kaçmıyoruz ya hacı. Buralardayız hep...
Hadi hafız görüşürüz.
Dediğimi unutma ama ha.
Aşkı bulduğunda, Bulduğuna inandığında bırakma aga. Tut yakasından bırakma hacı. Ben bulamadım sen bul la....
Yine birbirinden saçma muhabbetlere başlamadan önce bir merhaba demek geldi içimden.
Birader, Sen sen ol önce ne yapmak istediğine karar ver. Eğer yapmak istediğin şeyi bilmiyorsan hiçbir başarı elde edemezsin demektir bu. Kararlar, kararlar, kararlar... Nereye kadar lan nereye kadar ? Sürekli bir şeylere karar vermek de insanı çileden çıkarabiliyor mu desem çıkarıyor mu desem bilemedim şimdi. Ama sonuç olarak kararlar bir süre sonra çekilmez oluyor.
Mesela bugün Pazartesi. Saat 9 da dersim vardı gitmem gereken. Ama ani bir Karar'la birlikte gitmedim. Ve ne oldu biliyor musun dostum ? O karar bana çok şey değiştirtti. Ne gibi mi ? Saçımı kestirdim lan ? Saçımı oğlum saçççç.... 2 yıldır gözümden sakındığım saçlarımı kestirdim. Neden böyle oldu anlamadım ama kestirdim sonuç olarak. Şimdi kararımın ne denli doğru olduğunu anlamam zaman alacak. Bu zaman bir hayli uzun olabilir çünkü evden çıkmayı düşünmüyorum... Hehe...
Öyle işte gadasını aldığım. Önemli olan karar vermek ama karar vermekten önemli başka bir şey varsa o da kararının arkasında durabilmektir. Şu an ben kararımın arkasında durmakta güçlük çekiyorum. 2 yıldır kendimi kısa saçlı görmemiştim. Kuaför'deyken gözlerim kapalı kestirdim saçlarımı. Gözlerimi açtığımda "kim lan bu yavşak!" dedim içimden... Ama harbi öyle oldu? Bir an tanıyamadım kendimi. Zaman beni çok değiştirmiş aga.. Hehe...
Arkadaşlar aradı... Neden gelmedin derse diye. Bahanem yok ki neden gitmedim bende bilmiyorum şimdi diyorum keşke gitseydim diye. Çünkü gitsem saçlarımı kestirmemiş olacaktım lan. Ne bok yemeye gitmiyorsun okula olum manyak mısın sen ? Kimseye de demedim saçlarımı kestirdiğimi. Yarın çok merak ediyorum aslında tepkiler nasıl olacak ? Ne denli iyi ne denli boktan ? Merak işte. Hani derler ya " İnsanın başına ya meraktan ya da" her neyse boşver şimdi...
Unutmadan bu kadar bahsettim ders falan ama.. Ne okuyorum ki ben ? Aslında bunu açıklamak istemem... Lan küfür edeceksiniz bana o yüzden bahsetmek istemem. 4 yıllık Radyo, Sinema ve Televizyon okurken sen bırak üniversiteyi... Ertesi yıl siktiriboktan bir yerde gel 2 yıllık turizm oku. Kafana sıçayım lan senin gerizekalı embesil... Mal mısın olum sen ? Ne bok yemeye bırakıyorsun RST yi.. Sen akıl ver yarabbim...
Lan neyse işte anladınız artık ne okuduğumu. Ama içimdeki sinema aşkı bitmedi. Önce tiyatroya vurdum içimdekileri. Tiyatroya benden ve bir kaç kişiden başka kimse ilgi göstermeyince yalan oldu haliyle. Sonra arkadaş ortamında geçen konuşmalar başka bir fikir getirdi aklımıza.. Kısa Film...
Evet lan doğru duydun film çekelim dedik... Evet ne olacak dersleri takmıyoruz, Okulla alakamız yok, Filmlerler uğraşıyorum ne olmuş yani. Ders ders nereye kadar olum ? 2 yıllık üniversiteden çıkıp ne olacağız ki ? Şaka lan şaka. Mal mısın oğlum 2 yıllık diye neden küçümsüyorsun sen Meslek Yüksek Okullarını. Mal mısın oğlum. Ne olursa olsun sen okumana bak. Beyninin yüzde bilmem kaçını kullanan insanlar var imkansızlıktan okuyamayan ya da Aile'si okutmayan. Sen sen ol oku yani...
Lan arifin manchester'a attığı golü arıyorduk nereye geldik iyi mi ?
Kısa film diyorduk evet. Çekiyoruz işte kendi imkanlarımızla bir şeyler. İlk filmimiz bitti bu arada? Sahte Işık adlı Dini-Felsefi bir film. İnternette rastlarsanız izleyin lan ne olacak. Alt tarafı 20 dakikanızı alır. Ama yookkk siz çok mühim işleri olan, Forumlarda,Facebook'ta, Sözlüklerde takılan ya da oralarda takılanlara boş gözlerle bakıp liseli yaftasını yapıştıran embesillerdensin. Onlardan değilsen üstüne alınma dostum. Ya da alın lan çoktu umrumdaydı. Saçlarımı kestirdim oğlum bunalımdayım lan anla beni.
Her neyse... Bak yine aklıma geldi... Dün çok sevdiğim bir hocam'ın babası vefat etti. Çok üzüldüm lan. Ciddiyim bak. Adam'ın o halini görünce bir durdum düşündüm. Ne oluyoruz lan dedim kendi kendime. Okulda görseniz adam şen şakrak bildiğin neşe küpü. Ama o adamı ağlarken gördüm ya. Çok kötü oldum lan. Birde defin işlemleri için Daha 3 ay önce kaybettiğim arkadaşımın da kabrinin olduğu yere gidince. Daha da kötü oldum lan. Tamam ölüm var da neden bazıları bu kadar erken oluyor ki... ve ne oluyor biliyor musun ? Sadece başın sağolsun dedikten sonra hiç bir şey gelmiyor elinden. Gelir de yapmıyorsun ki. Ne yapıyorsun arkana bile bakmadan gidiyorsun arkadaş. Ara sıra aklına geliyor işte. Bazen aklına da gelmiyor tesadüfen rastlıyorsun.
Bu aralar kendimi aşırı derecede yalnız hissediyorum. Aşırı derecede arkadaşım var zaten sağolsunlar arar sorarlar sürekli. Bir araya gelince yaptığımız ibnelikler, şamata falan. Mesela film setlerinde.. Oldukça neşeli geçiyor lan setler. Bir ara gel de kendi gözlerinle gör... Nezaketen dedim lan hayvan hemen kalkıp gelme. Hem nerede olduğumuzu da söylemedim zaten. Ama birader arkadaşlarımın olmasına rağmen çok yalnızım lan. Akşam eve geliyorum yalnızlık başlıyor. Telefona bakıyorum sürekli biri mesaj atar diye. Atıyor da ama bir iki mesajdan sonra o da kesiliyor. Arkamı dönüp baktığımda sürekli yanımda olan kimse yok aga. Eğer sizin varsa öyle biri tutun yakasından ne olursa olsun bırakmayın. Ben bulamadım. Beni de bulmadı. Bekle o gelir bulur laflarını duyuyorum her gün ama ne boka yarar ki. Bulmayınca bulmuyor işte.
Öyle aga bak. Bulduysan bırakma. Benim 14 yıllık 2 tane arkadaşım var. İkisi de bulmuştu lan o aşkı. İkisi de çok mutluydu oğlum. Ama ikisi de ayrıldılar. Biri kendi hatasından diğerini bende anlamadım... Şimdi onlar için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bir tanesi sevgilisi için bir video hazırlıyor. Hani vardı ya bir ara internette çok polülerdi adam bütün ülkerli geziyor herkese bir şeyler söyletiyor ve sonunda evlenme teklif ediyor. Öyle işte o tip bir video. Oha oğlum mal mısın ? Tabii ki bütün ülkeleri dolaşmıyor. Alt tarafı mahalleler arası iki tur işte. Hehe. Tamam lan tamam baya uzaklara gittiği de oluyor işte. Sonu ne olacak çok merak ediyorum aslında. İnşallah hayırlısı olur.
Diğer arkadaş için ne yapmalıyız bilmiyorum. Şu sıralar beklemedeyiz onun için. Yapacağız ama ne zaman Allah bilir. Lan onu bunu geçtim çocuklar benim hakkımda demezler mi " lan nazar etti bizi Allah'ın abazası" diye.
Lan düşünüyorum harbi ben mi nazar ettim diye. Anlamadım ama umarım benden kaynaklanmamıştır. Eğer nazar diye bir şey varsa (ki var diye inanıyorum) eğer ben nazar ettiysem çok üzgünüm lan.
Neyse arkadaş her sabah belki bugün biriyle tanışırım ve mutlu oluruz diye hayaller kuruyorum.. Hatta geçen gün tanıştım hemde 2 tane birden lan. Ama bu yazı baya bir uzun oldu zaten. O muhabbeti de sonra konuşuruz. Kaçmıyoruz ya hacı. Buralardayız hep...
Hadi hafız görüşürüz.
Dediğimi unutma ama ha.
Aşkı bulduğunda, Bulduğuna inandığında bırakma aga. Tut yakasından bırakma hacı. Ben bulamadım sen bul la....
5 Mayıs 2012 Cumartesi
Fofenk...
Selam bilader.
Ben fofenk. Fofenk'i bilirsin zaten. Bildiğin fofenk yani. Ama neden fofenk. hayatın boyunca bütün konularda fofenklenince artık fofenk bir parçan oluyor.
En basitinden sana aşk hayatımdaki fofenklenmemi anlatayım ben.
Ben şimdiye kadar kimseyle çıkmamış bir erkeğim. ( bu devirde kaldımı böyleleri deme. En canlı örnek karşında.) Tamam kimseyle çıkmadım ama bu kimseyi sevmeiğim anlamına da gelmiyor hani.
İlk aşık olmamdan kısaca bahsedecek olursak. Lise 3 olması gerekiyor sanırım. Tam olarak hatırlayamadım şimdi. Adı lazım değil. Esmer güzel bir kızdı işte. Tanışmamız tam bir fiyasko. Harry Potter kitabı sayesinde tanıştık desem bana ne dersin. :) Tamam tamam küfürlerini duyar gibiyim ama yapacak birşey yok. okumak iyidir sizde okuyun bak bazıları kızlarla tanışmaya bile yarayabiliyor. hehe..
Velhasıl kelam.( o da neyse ilk kez cümle içinde kullanıyorum) kızla tanıştık, konuştuk ama nereye kadar. Yan yana gelince konuşamaz oldum. Bu işten bende birşey anlamadım. Muhabbet başlarda iyiydi. Sonlaralı ne olduysa ben anlamadım bişey herşey değişti. 9 ay boyunca sadece peşinden koştuğum kız arkadasına bakmadan kayboldu.
Sonra tekrar geldi. Bunca zaman fofenklediği yetmezmiş gibi. Tekrar konuştuk ve bana seninle konuşmam gereken birşey var dedi. Ümitlendim lan. Bildiğin aptal aşık durumları. Her neyse gel zaman git zaman tatil bitti ve nihayet yan yana gelebildik. Sordum benimle konuşman gereken birşey vardı neydi o diye. Kız demez mi "hee o mu ? Önemsiz ya takma boşver." What the fuck yaa.. Nooluyoruz dedim. Anlayacağınız tekrar fofenkledi beni kız.
Ondan sonra aşık olmadım arkadaş. Bana aşık olanları da boşverdim. Kimseyle çıkmam beni hak eden gelsin bulsun dedim. Ama nereyeee... Geldik üniversiteye çıktı karşımıza bir zalim daha. Başlangıç yine aynı ( Harry Potter değil lan tamam yeter küfrettiğin bu normal bir tanışma :D ) konuş konuş konuş. Kıza de ki ben senden hoşlanıyorum gelsin desin ben seni arkadaş olarak görüyorum. Lan banane. Benim yeterince arakdaşım var. Bir sen bakma arkadaşça olmaz mı ? Nedir ya anlamadım gitti.
Ama ben pes eder miyim. Fofenklenmeye alıştım çünkü. Ama kız benimle konuşmuyor arkadaş. Neyse doğum günü de yaklaşıyor dedim ben buna bir sürpriz yapayım. Her şeyi ayarladım, parti süper oldu canlı müzik falan derken kızla aramız eskisi gibi olmaya başladı. Durur mu içine türkürdüğüm gönül yine ümitlendi. Telefonda konuşmalar mesajlaşmalar derken buna bir iltifatlar yağdırıyorum görmen lazım. hehe. Tamam tamam heycanlanma sona geldim. Son da aynı anasını satayım. Kız seni arkadaş olarak görüyorumdan başka birşey demiyor ki.
En son dedim yeter bu kadar fofenklendiğim. Bende fofenkliycem artık. Kızı aldım konuştum. Böyle böyle dedim. Yeterince aradaşım var sen arkadaşım olma. 2 tercihin var ya kız arkadaşım olursun ya da hiçbirşeyim dedim ve gittim. Atar yapıyorum belki insafa gelir diye. Kendi kendime diyorum "ohh be ilk kez bende fofenkledim" diye. Lan bir baktım telefona mesaj geldi. Baktım Kızdan. Lan mesaj aynen şu" Yerime imza atar mısın ?" hay dedim senin adaletine tüküreyim ya. Tekrar ben fofenklendim arkadaş. Şansıma sıçayım ben...
Bu böyle olmaz dedim. Uzun ilişki yerine kısa ilişki bul dedim. Birine gittim " Çok olgun ben onu kaldıramam" dedi. Sanki üstüne bincem arkadaş lafa bak.. Diğerine gittim "Çok tatlı ama arakdaşça konuşurum" dedi. Lan hakikaten doğruymuş be. Bir kelimede "ama" geçiyorsa önceki sözcükleri siktir et.. Lan ama ne ya. Hay senin AMA'na koyayım arkadaş yeter da.
Her neyse ebesinin nikahı gibi oldu bu yazı. Daha gidip Medevial : Total War II oynıcam.
Hadi Arrivederci..
Siz Siz olun Kendinizi Fofenkletmeyin...
Ben fofenk. Fofenk'i bilirsin zaten. Bildiğin fofenk yani. Ama neden fofenk. hayatın boyunca bütün konularda fofenklenince artık fofenk bir parçan oluyor.
En basitinden sana aşk hayatımdaki fofenklenmemi anlatayım ben.
Ben şimdiye kadar kimseyle çıkmamış bir erkeğim. ( bu devirde kaldımı böyleleri deme. En canlı örnek karşında.) Tamam kimseyle çıkmadım ama bu kimseyi sevmeiğim anlamına da gelmiyor hani.
İlk aşık olmamdan kısaca bahsedecek olursak. Lise 3 olması gerekiyor sanırım. Tam olarak hatırlayamadım şimdi. Adı lazım değil. Esmer güzel bir kızdı işte. Tanışmamız tam bir fiyasko. Harry Potter kitabı sayesinde tanıştık desem bana ne dersin. :) Tamam tamam küfürlerini duyar gibiyim ama yapacak birşey yok. okumak iyidir sizde okuyun bak bazıları kızlarla tanışmaya bile yarayabiliyor. hehe..
Velhasıl kelam.( o da neyse ilk kez cümle içinde kullanıyorum) kızla tanıştık, konuştuk ama nereye kadar. Yan yana gelince konuşamaz oldum. Bu işten bende birşey anlamadım. Muhabbet başlarda iyiydi. Sonlaralı ne olduysa ben anlamadım bişey herşey değişti. 9 ay boyunca sadece peşinden koştuğum kız arkadasına bakmadan kayboldu.
Sonra tekrar geldi. Bunca zaman fofenklediği yetmezmiş gibi. Tekrar konuştuk ve bana seninle konuşmam gereken birşey var dedi. Ümitlendim lan. Bildiğin aptal aşık durumları. Her neyse gel zaman git zaman tatil bitti ve nihayet yan yana gelebildik. Sordum benimle konuşman gereken birşey vardı neydi o diye. Kız demez mi "hee o mu ? Önemsiz ya takma boşver." What the fuck yaa.. Nooluyoruz dedim. Anlayacağınız tekrar fofenkledi beni kız.
Ondan sonra aşık olmadım arkadaş. Bana aşık olanları da boşverdim. Kimseyle çıkmam beni hak eden gelsin bulsun dedim. Ama nereyeee... Geldik üniversiteye çıktı karşımıza bir zalim daha. Başlangıç yine aynı ( Harry Potter değil lan tamam yeter küfrettiğin bu normal bir tanışma :D ) konuş konuş konuş. Kıza de ki ben senden hoşlanıyorum gelsin desin ben seni arkadaş olarak görüyorum. Lan banane. Benim yeterince arakdaşım var. Bir sen bakma arkadaşça olmaz mı ? Nedir ya anlamadım gitti.
Ama ben pes eder miyim. Fofenklenmeye alıştım çünkü. Ama kız benimle konuşmuyor arkadaş. Neyse doğum günü de yaklaşıyor dedim ben buna bir sürpriz yapayım. Her şeyi ayarladım, parti süper oldu canlı müzik falan derken kızla aramız eskisi gibi olmaya başladı. Durur mu içine türkürdüğüm gönül yine ümitlendi. Telefonda konuşmalar mesajlaşmalar derken buna bir iltifatlar yağdırıyorum görmen lazım. hehe. Tamam tamam heycanlanma sona geldim. Son da aynı anasını satayım. Kız seni arkadaş olarak görüyorumdan başka birşey demiyor ki.
En son dedim yeter bu kadar fofenklendiğim. Bende fofenkliycem artık. Kızı aldım konuştum. Böyle böyle dedim. Yeterince aradaşım var sen arkadaşım olma. 2 tercihin var ya kız arkadaşım olursun ya da hiçbirşeyim dedim ve gittim. Atar yapıyorum belki insafa gelir diye. Kendi kendime diyorum "ohh be ilk kez bende fofenkledim" diye. Lan bir baktım telefona mesaj geldi. Baktım Kızdan. Lan mesaj aynen şu" Yerime imza atar mısın ?" hay dedim senin adaletine tüküreyim ya. Tekrar ben fofenklendim arkadaş. Şansıma sıçayım ben...
Bu böyle olmaz dedim. Uzun ilişki yerine kısa ilişki bul dedim. Birine gittim " Çok olgun ben onu kaldıramam" dedi. Sanki üstüne bincem arkadaş lafa bak.. Diğerine gittim "Çok tatlı ama arakdaşça konuşurum" dedi. Lan hakikaten doğruymuş be. Bir kelimede "ama" geçiyorsa önceki sözcükleri siktir et.. Lan ama ne ya. Hay senin AMA'na koyayım arkadaş yeter da.
Her neyse ebesinin nikahı gibi oldu bu yazı. Daha gidip Medevial : Total War II oynıcam.
Hadi Arrivederci..
Siz Siz olun Kendinizi Fofenkletmeyin...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)